Ağlama Duvarı Nedir?

434

Ağlama duvarı olarak nitelendirilen yapı Yahudiler için kutsal görülen büyük tapınağın geçmişten bugüne kalmış olan tek duvarı olup batı duvarı olarak nitelendirilir. Yahudiler arasında bu duvar batı duvarı olarak geçse de bu duvara gelen insanların sürekli olarak ağlamasından dolayı dünya genelinde bu duvara ağlama duvarı denilmiştir. Ağlama duvarı nerede bulunur diyecek olursanız bu duvarın Kudüs sınırları içerisinde yer aldığını söyleyebiliriz. Ağlama duvarı önemli peygamberlerden birisi olan Süleyman peygamber tarafından Kudüs’te yaptırılmıştır ve beyt-ül-makdis adı verilen yapıdan geriye kalan tek parçadır. Ağlama duvarı neden kutsaldır denildiğinde akla şüphesiz Süleyman peygamber’in önemi gelmektedir.

Ağlama duvarı yaklaşık olarak 18 metre yüksekliğinde olup 485 metre uzunluğundadır. Süleyman peygamber tarafından yaptırıldığına inanılmasından dolayı ağlama duvarı Yahudiler için aşırı derecede önemli ve kutsaldır. Yahudiler bu yere her ne kadar batı duvarı deseler de Hıristiyan dünyasında bu duvara ağlama duvarı denildiğinden dolayı bu kutsal mekan üzerinde Hıristiyanlığın etkisinin daha büyük olduğunu söylemek mümkündür. Dışarıdan bakıldığında 24 sıra taş örülmesiyle inşa edildiği görülen bu yapının ayrıca toprak altında 18 sıra taş ile örülmüş bir yapının da olduğu rivayet edilmektedir. Kutsal mekanın kazılması yasaklandığından dolayı yapının alt kısmına inip çalışmalar yapmak mümkün değildir. Bazı kişiler bu toprak altında kalan kısımda deccal’ın yer aldığına inanmaktadır. Tabi ki bunlar gün yüzüne çıkarılamadığından dolayı birer efsane olarak kalmaya devam etmektedir.

Dünyada kutsal olarak kabul edilen yerler arasında yer alan Süleyman mabedi, Kudüs sınırları içerisinde yer aldığı için Yahudiler Kudüs şehrini de kutsal olarak görmektedir. Bu yapı ilk olarak Babilliler sonrasında ise Romalılar tarafından tahrip edilmiştir. Bu nedenden dolayı günümüze sadece batı duvarı olarak nitelendirilen yapı ulaşabilmiştir. Batı duvarının görkemini koruması adına her yıl Yahudiler tarafından koruma çalışmaları yapılmaktadır. Eğer herhangi bir doğal olay gerçekleşmeyecek olursa ağlama duvarının uzun yıllar boyunca ayakta kalması ve Yahudi dünyasına hizmet etmesi beklenmektedir.

Dünyanın en önemli kültürel mirasları arasında yer alan ağlama duvarı milattan önce 588 yılında Babilliler tarafından Kudüs’e çeşitli seferlerin düzenlenmiştir nedeni ile zarar görmüştür. Bilgitimi.com hatta bu dönemde büyük oranda yıkıldığını söylemek mümkündür. Daha sonraki yıllarda Persliler Babil medeniyetine son verince Yahudiler Perslerden izin alarak bu mabedi tekrardan inşa etmişlerdir. Daha sonraki yıllarda roma imparatorluğu güçlenip bölgeyi ele geçirince ağlama duvarı yani Süleyman mabedi olarak nitelendirilen bu yapı ikinci defa yıkılmıştır. Bu kutsal mekan içerisinde yer alan kutsal eşyaların Romalılar tarafından yıkılıp yok edildiği düşünülmektedir.

Süleyman mabedinin içerisinde yer alan bu kutsal eşyalar hakkında çeşitli efsaneler anlatılmaktadır. Birçok önde gelen Yahudi Süleyman mabedinin içerisinde yer alan bu kutsal eşyaları aramak için çalışmalar yapsa da henüz mabet içerisinde yer aldığı düşünülen herhangi bir kutsal eşyaya ulaşılamamıştır. Bu da ağlama duvarının dünyanın en gizemli yerlerinden birisi olmaya devam etmesini sağlamaktadır. Her ne kadar Osmanlı devletinin Yahudilere ayrıcalık vermediği düşünsene Osmanlı devleti zamanında ağlama duvarı olarak nitelendirilen bu yapının korunması amacıyla çeşitli güçlendirme çalışmalarının yapıldığı bilinmektedir. Eğer ağlama duvarı günümüze kadar ulaşabildiyse emin olun bunda Osmanlı devletinin büyük katkısı bulunmaktadır. Yahudilik ile ilgili araştırma yapıyorsanız Ahit Sandığı makalesine de bakmanızı tavsiye ederiz.

Paylaş

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here