Kanola Yağının Yararları ve Zararları Nelerdir?

0

Kanola yapı bu güne kadar halk arasında yararları ile tanınan bir yağ türü olsa da son zamanlarda kanola yağının zararları hakkında bilgilerin verilmeye başlaması insanların çekimser bir duruma düşmesine neden olmuş gibi görünüyor. Kanola yağının yararları ve zararları hakkında sizleri bilinçlendirmek adına bu yağ hakkındaki her şeyi sizlerle paylaşmak istiyoruz.

Kanola yağı, kolza nebat çekirdeklerinin genetik metotlarla iyileştirilmesiyle elde edilen çekirdeklerden imal edilen bir yağ türüdür. Kanada tarafından gelişmiş hale getirilip bütün evrene tanıtılmış olduğu için Canadian Oil, Low Acid ismiyle tanınmaktadır. Uzun seneler cihazlarda bilhassa da buharlı cihazlarda yağlama gayeli tüketilmiş ve 1950 senelerinde market raflarında yer edinmeye adım atmıştır. İnsanlar bu yağı tam anlamıyla bilmediklerinden dolayı gıdalarda da kullandığından çeşitli sakıncalar meydana gelmektedir. Doğru kullanılması durumunda büyük faydaları olan bu yağın yararları ve zararları nelermiş gelin öğrenelim.

Kanola Yağının Zararları

Kolza; nebatsal yağlar içerisinde en çok zehri ihtiva eden nebattır. Öyle ki zehirli olduklarından ötürü hayvanlar dahi tüketmezler. Bunu tüketen hayvanların müdahale edilmemesi durumunda hayatlarını kaybettikleri bilinmektedir. Koskoca bir hayvanı öldüren bu nebat şüphesiz bilinçsiz kullanılması durumunda insanların da yaşamlarını sonlandıracaktır.
Nebatsal olduğu için kullanması artmaya başlamışsa da yağ üstünde meydana getirilen incelemeler bitmemiştir. Hayvanlar üstünde meydana getirilen deneyler neticesinde adem oğlu sıhhatine sakıncalı olabileceği görülmüştür. Kalp tahribatlarına neden olması en temel zararı olup bunun beraberinde adem evladı ve mahluklarda anfizem rahatsızlıklarına, anemi, kabızlık, çok fazla hassasiyet, amalık benzer biçimde rahatsızlıklara sebep olabilmektedir. Bu olumsuzlukların görülmesi ile birtakım devletlerde satışı dolayısıyla da kullanması yasak hale getirilmiştir. Yasaklandığı evrede insanoğlu kullanmasa da hayvan yemlerinde kolza nebatı tüketilmiş ve deli dana rahatsızlığı gözlemlenmiştir. Deli dana rahatsızlığının ülkemiz hayvancılığına vermiş olduğu zararı eminiz hepiniz hatırlıyorsunuzdur.

Kanola yağı fareler üstünde de tüketilmiş ve tekrar sakıncalı olduğu ispat edilmiştir. Kalp, böbrek ve böbrek üzeri bezlerde yağa bağlı etkiler görülmüştür. Bununla birlikte yağ verilmediğinde sakıncaları gözlemlenmese de verildiği müddette organlardaki doku kayıpları sürmektedir. Ek olarak muafiyet sistemini de güçsüzleştirmiştir. Bağışıklık sisteminde meydana gelen bu güçsüzleşme canlıların basit hastalıklardan bile hayatlarına kaybetmesine neden olmaktadır.

Kanola yağının muhteviyatında yoğun bir halde erusik asit yer almaktadır ve bu asit akciğer kötü huylu tümörüne, sinir ve kan dolaşım sisteminde tahribata da sebep olabilmektedir. Bu denli sakıncalı olmasının en esas nedenlerinden birisi de trans yağ olmasındandır. Sakıncaları oldukça çok olan kanola yağının margarinlerde tüketilmesi fazlaca büyük tahribatlara neden olabilmektedir. Güvenilir olmayan markaların büyük bölümü üretmiş oldukları margarinler içerisine kanola yağını kullanmaktadır.

Kanola Yağının Yararları

Yukarda hep sakıncalarından bahsettik kanola yağının fakat sakıncalarının kökünde kolza nebatının bulunduğunu göz ardı etmeyelim. Amma velakin şu anda dışarıda satışa sunulan kanola yağları, kolza nebatlarının sakıncalarından arındırılmış olup kanola yağlarındaki erosik asit payı % 40’tan % 0.1 değerlerine kadar indirilmiştir ve bu denli düşük bir değer de adem oğlu sıhhatine negatif etki yapmamaktadır. Güvenilir olan markaları tercih etmek koşulu ile bu yağı korkmadan kullanabilirsiniz.
Kanola yağının bir öteki pozitif yönü ise doymuş yağ değerinin az olmasıdır. Doymuş yağ payı zeytinyağında % 15, ayçiçeği yağlarında %12 iken bu miktar kanola yağlarında % 7 dolaylarındadır. Kanola yağındaki doymuş yağ miktarındaki bu azlık ve muhteviyatında omega-3 yağ asidi ihtiva etmesi sıhhate mühim bir takviyedir. Sağlık açısından büyük yararı olsa da kesinlikle bilinçli bir şekilde tüketilmelidir.

Kanola yağı bununla beraber tekli doymamış yağ değerinin az olması nedeniyle de seçenek ediliyor. Zeytinyağında tekli doymamış yağ payı % 73’lerde iken bu değer kanola yağında % 65 civarındadır. Tekli doymamış yağlar ise kandaki kötü kolesterolü (LDL) önleyerek sıhhatli hayat için büyük yarar sağlamaktadır. Kanola yağının bir öteki seçenek nedeni ise ayçiçeği yağına nispeten sıcağa karşı daha fazla dirençli olmasıdır. Bu da kızartma yağı olarak seçenek edilmesine imkan tanımaktadır. Ek olarak kızartma sonrası yağda lezzet farklılaşması da meydana gelmemektedir.

Netice olarak bazen ekonomik olduğu için bazı vakitte incelemeden şuursuzca tükettiğimiz kanola yağı, haberimiz olmasa da ekmeklerde, margarinlerde ve işlenmiş amade yiyeceklerde karşımıza çıkabiliyor. Memleketimiz son senelerde genetiği düzenlenmiş mamullerle de (GDO) savaşım etmektedir. Kanola yağının da kolza nebatının genetiği farklılaştırarak sağlandığını düşünürsek kullanımı için hüküm vermek zor olmayacaktır diye tahmin ediyorum. Bizlere düşen ise ne yediğimizi irdelemek, araştırmak ve yiyecek yağı yahut salata yağı olarak kanola yağı tüketiminden sakınmaktır.

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here