Sıfır bizlere matematik dünyasında sürekli olarak etkisiz eleman olarak tanıtılıyor olsa da aslında sıfırın yaşamın kaynağı olan yokluğu ifade etme konusunda kullanılan önemli bir sembol olduğunu söylemek mümkündür. Sıklıkla kullanmış olduğumuz sıfır rakamlar arasında yer almaktadır. Çarpma işleminde devreye girdiğinde çarpılan sayıların tamamını sıfır olarak yaptığından dolayı yutan eleman olarak da adlandırıldığı bilinmektedir. Toplama ve çıkarma işlemlerinde ise hiçbir etkisinin olmamasından dolayı etkisiz eleman olarak da tabir edilir. Sıfırın tarihçesi incelendiğinde sıfırın diğer rakamlardan daha sonraki yıllarda bulunduğu görülmektedir. Sıfırı kim buldu konusunda da inceleme yaptığımızda bu rakamın ilk olarak milattan önce 700’lü yıllarda Mezopotamya uygarlıkları tarafından astronomi alanında kullanıldığını görmekteyiz. Genel olarak önemsiz bir sayı olarak görünen “0” yokluğu temsil etmekte olduğundan dolayı aslında da büyük öneme sahiptir.
Sıfırın tarihçesi incelenmeye devam ettiğinde milattan sonra 2. Yüzyılda yunanlılar tarafından yokluğu temsil etmek adına içi boş bir simgenin kullanıldığı da görülmektedir. Tabii ki bunlar birebir olarak sıfırı temsil etmediğinden dolayı uzmanlar sıfırın tarihçesini Hintlere dayandırmaktadır. Günümüzde kullanılan sıfır işaretini ilk kullanan medeniyet Hintlerdir.
Sıfırın İslam dünyasındaki kullanımına baktığımızda Harezmi adlı ünlü matematikçinin aritmetik işlemlerde 9 rakama ek olarak 0 rakamını da kullandığı görülüyor. Harezmi sizlerinde bildiğiniz gibi matematiğin kurucusu olarak kabul edilmektedir. Kaleme almış olduğu eserlerde sıfırın kullanımı ile alakalı bilgiler vermesinden dolayı yazmış olduğu eserler Latinceye çevrilmiş ve batı dünyasına sunulmuştur. Böylece batı dünyası yani Avrupa dünyası sıfırı Harezmi sayesinde milattan sonra 1100 yıllarından itibaren kullanılmaya başlamıştır. Bu da Harezmi’nin matematiğe olan büyük katkısını gösteren bir durumdur.
Sıfır rakamı ayrıca günümüzde başlangıç noktası olarak kabul edilir. Rakamlar incelendiğinde pozitif ve negatif doğal sayıların olduğu görülmektedir. 0 ne pozitif ne de negatif grubunda yer aldığından dolayı yapılan sayı doğrularında başlangıç noktası şeklinde alınmaktadır. Sıfır kullanılmadan önce matematik işlemlerinin yapılması aşırı derecede zordu. Rakamlar dünyasına dahil edildikten sonra onluk sistem oluşturulmuş ve bu sayede matematiksel işlemlerin yapılması daha kolay hale gelmiştir. Sıfırın icadının matematik dünyasının en büyük keşiflerinden birisini olduğunu söylemek mümkündür. Her ne kadar etkisiz eleman diyerek önemsiz bir rakammış gibi gösteriliyor olsa da sıfırın gerçekten de büyük etkiye sahip olduğu bilinmektedir. Matematikle ilgilenen bir kişiyseniz kesirlerde dört işlem konusuna da bakmanızı tavsiye ederiz.
