Yunus Emre, tasavvuf şiirleriyle tanınan şairdir. Bu yönüyle edebiyat dünyasının en önemli kişilerinden birisidir. Yunus Emre’nin hayatı hakkında çok az bilgi vardır. Bu durumun temel sebebi Yunus Emre kimdir konusunda yazılmış az sayıda eserin olmasıdır.

Yunus Emre’nin 13. Yüzyılın ikinci çeyreği ile 14. Yüzyılın ilk çeyreğinde yaşadığı düşünülmektedir. Bunun kesin bir kanıtının olmadığı da bilinmelidir.

Yapılan araştırmalara göre Yunus Emre ortalama olarak 82 sene yaşam sürmüştür. 1320 yılında vefat etmiştir. Yunus Emre denilince Mevlana akla gelir. Yunus Emre eserleri incelenirse Mevlana ile karşılaştığı görülebilir. Eserleri günümüzde bunun bir kanıtı olarak gösterilmektedir.

Yunus Emre’nin biyografisi araştırılırsa hayatının destansı bir havada anlatıldığı görülür. Destansı anlatımlardan keyif aldığım için anlatılanları kısaca size sunmak istiyorum.

Yunus Emre Biyografisi Destansı Anlatım

Yunus Emre, küçük yaşlarda okula başladı. Alfabeyi öğrenemeyince okulu bırakmak zorunda kaldı. Okulu bıraktıktan sonra köyüne geri dönen Yunus Emre burada çiftçilik yapmaya başladı.

Çiftçilik yaptığı yıllarda şiddetli bir kuraklık yaşandı. Kuraklıktan dolayı çaresiz kalan Yunus Emre, buğday dağıttığını duyduğu Hacı Bektaş Veli’den buğday istemeye karar verdi. Bu kararının ardından Hacı Bektaş ile konuşmak için yola çıktı.

Hacı Bektaş Veli, Kırşehir’e yakın Sulucakarahöyük’te yaşıyordu. Buraya gelen Yunus Emre, ihtiyacı olduğu için kendisine buğday vermeleri istedi. Yunus Emre’nin hal ve hareketleri hoşuna giden Hacı Bektaş Veli, Yunus Emre’ye buğday yerine hikmet vermeyi teklif etti.

Bu olay üzerine hikmetin karnını doyurmayacağını bundan dolayı buğday almayı istediğini söyleyen Yunus Emre, buğdayı alıp yola koyulduktan sonra yanlış yaptığını anladı. Sonrasında Hacı Bektaş Veli’nin yanına giderek kararını değiştirdiğini, buğdayı verip hikmet almak istediğini söyledi.

Hacı Bektaş Veli, teklifin o anlık geçerli olduğunu, şimdi geçerli olmadığını söyledi. Buna ek olarak hikmetin Taptuk Emre’ye verildiğini belirtti.

Yaşanan bu olay sonrasında yanlış yaptığını ve büyük bir hikmeti kaçırdığını anlayan Yunus Emre, Taptuk Emre’yi bulmaya karar verdi. Bir süre sonra Taptuk Emre’yi bulan Yunus Emre kendisine yaşamış olduğu durumu anlattı.

Taptuk Emre bu anlatımdan sonra Yunus Emre’yi dergaha dervişi olarak aldı. Yunus Emre, yaklaşık olarak 40 sene boyunca dergaha odun taşıdı. İlgili yılları anlatan kişiler Yunus Emre’nin 40 sene boyunca daima en düzgün odunları dergaha getirdiğini söylüyor. Kendisine neden hep düzgün odunları getiriyorsun sorusu sorulduğundaysa bu kapında eğri odun dahi giremez dediği belirtiliyor.

Yunus Emre’yi samimi bulan Taptuk Emre, biricik kızını Yunus Emre ile evlendirdi. Ancak Yunus Emre bu kıza layık olmadığını düşündü ve kendisini hiçbir zaman dokunmadı. Yunus Emre, bu kıza dokunabilmesi için ancak erenler mertebesinde olması gerektiğini düşünüyordu. Yunus Emre, bir süre sonra erenler mertebesinde olmadığı düşüncesine kapılarak Taptuk Emre’nin yanından ayrıldı.

Uzun zaman sonra erenler mertebesine ulaştığını anladı. Bunun üstüne Taptuk Emre’nin yanına dönmeye karar verdi. Emre’nin karşısına çıkacak cesareti kendisinde bulamadı. Bu yüzden Taptuk Emre’nin eşiyle görüştü.

Taptuk Emre’nin karısı ona yardımcı olmayacağını belirtti. Ancak Taptuk Emre kör olduğu için kendisinin kapısının önünde yatmasını söyledi.

Eğer Taptuk Emre sabah kalktığında Yunus Emre’ye çarptığında kim bu sorusunu sorup eşi Yunus diyince bizim Yunus mu derse Yunus Emre kalkıp elini öpecektir. Eğer hangi Yunus derse Yunus Emre arkasına bakmadan orayı terk edecektir.

Bu teklif üzerine Yunus Emre Taptuk Emre’nin kapısında yattı. Sabah olduğunda Taptuk Emre, Yunus Emre’ye çarptığında kim bu diyince eşi Yunus dedi. Taptuk Emre’de bizim Yunus mu şeklinde bir soru yönelt. Bu durum üzerine Yunus Emre yerinde kalkarak Taptuk Emre’nin elini öptü. Anlatılanlara göre bu olay sonrasında Yunus Emre hayatını kaybetti.

Yunus Emre Edebi Kişiliği

Yunus Emre, Türk edebiyatında Türkçeyi en güzel kullanan isimlerden birisidir. Kendisi Tasavvuf alanında çok sayıda eser vermiştir. Eseleri incelenirse herkesin anlayacağı türden bir üslup kullanıldığı karşımıza çıkıyor.

Yunus Emre, ömrünü Allah yoluna adadığından dolayı özellikle tasavvuf alanında eserler verdiği düşünülüyor. Şiirlerinde hece ölçüsünü kullanan Yunus Emre’nin tüm eserleri günümüzde de ciddi anlamda ilgi görmeye devam ediyor. Risalettü n- Nushiyye ve Divan adlı eserleri en çok bilinen eserleridir.

Yunus Emre’nin Eserleri

Yunus Emre denildiği zaman akla şiirleri gelir. Şiirlerinin yanı sıra Divan ve Risaletü’n- Nushiyye adlı eserleri de aşırı derecede önemlidir. Bu eserleri ele alarak ünlü şairi daha iyi tanımaya çalışalım.

Divan: Bu eser, Yunus Emre şiirlerinin bir araya getirilmesiyle oluşmuştur. Bu eserde yer alan şiirlerin bir kısmı hece bir kısmı da aruz ölçüsüne göre yazılmıştır. İlgili eserde yer alan şiirlerin ana konusu Allah ve Peygamber sevgisidir. Yunus Emre sadece yüce varlıklara sevgiyle yaklaşmamıştır. Dünyada yer alan tüm canlı ve cansız varlıkların tamamına büyük bir sevgiyle yaklaştığı bilinmektedir.

Risaletü’n- Nushiyye: Bu eser 1300’lü yıllarda yazılmıştır. Toplamda 573 beyitten oluşan bu eser mernevi olarak kaleme alınmıştır. İçerisinde çok sayıda öğüt vardır. Bu özelliğinden dolayı edebiyat dünyasında öğüt kitabı şeklinde de anılmaktadır. İlgili eserin dini, tasavvufi ve ahlaki yanı kendisini hissettirmektedir. Bilgimi.com olarak en çok değer verdiğimiz eseri budur.

Yunus Emre’nin Şiirleri

Yunus Emre denildiği zaman herkesin aklına yazdığı şiirleri gelir. Şiirlerinin büyük bölümü Allah ve Peygamber sevgisini içerir. Aşkın yolcuğu en güzel şiirlerle anlatılabilir. Bu yüzden kendisinin yazdığı çok sayıda şiir vardır. Tasavvuf yanı ağırlıkta olan şiirlere ilgi duyuyorsanız aşağıda yer alan Yunus Emere şiirlerini mutlaka inceleyin.

Yunus Emre’nin En Güzel Şiirleri

Aşkın Aldı Benden Beni
Bir Kez Gönül Yıktınısa
Biz Kimseye Kin Tutmayız
Bize Didar Gerek Dünya Gerekmez
Çıktım Erik Dalına
Dervişlik Dedikleri
Dolap Niçin İnilersin
Elhamdülillah
Evvel Bahar Olmayınca
Evvel Benem Ahir
Gayrıdır Her Milletten Bu Bizim Milletimiz
Gel Dosta Gidelim Gönül
Gel Gör Beni Aşk Neyledi
Geldi Geçti Ömrüm Benim
Hak Çalab’ım
Hak Cihana Doludur
İçübeni Yutan Gelsin
İlim Kendin Bilmektir
Kalanlara Selam Olsun
Mânâ Evine Daldık
Miskinlik ile Gelsin
Nitekim Beni Beni Bildim
Seni Sıygaya Çeker / Bir Molla Kasım Gelir
Şol Cennetin Irmakları
Şöyle Garip Bencileyin
Taştın Yine Deli Gönül
Yar Yüreğim Yar
Yürü Yürü Yalan Dünya

En Güzel Yunus Emre Sözleri

  • Kulun gönül gözü görmedikçe, başımızdaki gözün görmesinin bir anlamı yoktur.
  • İyi İnci Derviş’in gönlündedir. Onun büyük denizlerde olduğunu zannetme.
  • Zulüm ile abad olanın akıbeti berbat olur.
  • Kişi neyi sever ise dilinde sözü o olur.
  • Bilmeyen ne bilsin bizi, bilenlere selam olsun.
  • Edebim el vermez edepsizlik edene. Susmak en güzel cevap, edebi elden gidene.
  • İnsan iyiliği kadar taşlanır, merhameti kadar dışlanır, kulluğu kadar da sınanır.

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here